Mustafa Eren Efendi Hazretleri (k.s.)
Her bin yılda, beşyüz yılda, yüz yılda ve elli yılda bir Allah-û Teâla’nın büyük velileri gelir. İmam Rabbâni hazretleri, bin yılda gelen büyük velilerdendi. Eren Efendi hazretleri de, her yüz yılda bir gelen büyük velîlerdendir.
Altın Silsile‘den; Pîrimiz İhrâmcızâde İsmail Hakkı Toprak (k.s. [1]Tarikat silsilelerinde silsileye dahil velîlerin ruhlarından “ervâh-ı mukaddese” şeklinde bahsedilir.
Şehâbeddin es-Sühreverdî, s. 403-413; Yahyâ b. Ahmed el-Bâharzî, s. 57, 77-93) hazretlerinden sonra, 22 Temmuz 1991 tarihinde ahirete irtihâl edene dek görevi devam ettirmiştir.
Pîrimiz Mustafa Eren Efendi hazretleri (k.s.), Eynesil ilçesine bağlı Ören köyünün Yakuplu[2]Geçmiş yerel ismi, Yağaplı,
Tasavvufta Mekki Kolu, Mehmet Fatsa mahallesinde, 28 Ocak 1926 [3]O tarihlerde nüfus kaydının günü gününe, hatta yılı yılına tutmadığı bilinen bir gerçektir. Başka bir rivayete göre de 1 Aralık 1926 tarihi verilmiştir.
Cevat Ekici, … Continue reading yılında doğmuştur.
Babası Mustafa Efendi, annesi Fatma Hanım’dır. Aile lakapları Kesperzâde[4]Yerel deyişle, Gasperoğulları
Atalarının Kırım’ın Gaspra şehrinden, Ören’e göç ettiği bilgisi var. Bu aile lakâbının buradan geldiği söylenebilir.
a.g.e,Cevat Ekici’dir.
Gençliği
İhramcızâde İsmail Hakkı Toprak (k.s.) ile tanışması
İstanbul’da Hz. Ebû Eyyûp el-Ensarî (r.a.) hazretlerini ziyareti sırasında bir işaret istediğini, sonrasında beklenen işaretin bir şekilde geldiği ve Sivas’a İhramcızâde (k.s.) hazretlerine ziyarete gittiği ve intisap ettiği anlatılır.
İşareti alan Mustafa Eren Efendi (k.s.) Hazretleri, belli bir zaman sonra, ticaret için gittiği İstanbul’da, aldığı ticaret ürünlerini ambara verip, valiziyle birlikte Sivas’a, İhrâmcızâde (k.s.) hazretlerini ziyarete geçer. İlk tanışmasında, İhrâmcızade (k.s.) hazretlerine yönelteceği üç soru ile birlikte…
Bu bağlamda konu ile ilgili anlatılan şu rivayet önemlidir[5]Tasavvufta Mekkî Kolu, Mehmet Fatsa, sf.204; Sivaslı Pîrimiz İsmail Hakkı Toprak (k.s.), Mustafa Eren Efendi (k.s.) gelmeden, “Gardaşlar! Giresun’dan bizi imtihâna gelecekler.” der.
Mustafa Eren (k.s.) Efendi hazretleri, Sivas’ta vekaleye ulaşınca, Pîrimiz İhrâmcızâde (k.s.) hazretlerinin, ihvanlarla birlikte üzüm yediğini görür. İhrâmcızade (k.s.)’nin üzümü ağzına götürdüğünü, ama sofraya kiraz çekirdeği çöpü bıraktığını görür. Uzun süre olayı izleyen Mustafa Eren Efendi (k.s.) hazretleri, olayın sadece kendine münhasır olduğunu görür. Bu esnada İhramcızâde (k.s.), Eren Efendimiz’e (k.s.), “Mustafa Efendi! İmtihânı kazandık mı?” diye sorunca, hazırladığı soruları sormaktan vazgeçerler.
Yaptığı Eserler
Giresun giriş ve çıkışlarına, Osmanlı mimârisi ile kesme taşlar kullanarak iki câmi projesi çizmiştir ve inşâları hâlâ devam etmektedir. Bu camilerin adları; Eynesil Yeşil Câmii ve Bulancak Sarayburnu Camii`dir. Camiler hakkında ayrıntılı bilgilendirme, sitemiz üzerinde ilerleyen zamanlarda hazırlanacaktır.
Bu iki camii hakkında, Yeşil Camii tamamlandığında Türkiye’nin düzeleceğini, Sarayburnu Camii tamamlandığında da, dünyadaki durumların düzeleceğini söylemiştir..[6]İhvânların anlatımı
Vefatı
Eren Efendimiz (k.s.) Hazretleri’nin, sûreten ve sîreten Peygamber Efendimiz S.a.v. Hazretlerine benzediği bildirilmiştir. Sîreten; 40 yaşında irşâd vazifesine başlamış, 23 yıl irşâd vazifesini yapmıştır. Sûreten; şemâil olarak Peygamber Efendimiz ﷺ Hz.’ne de de çok benzerdi. Rahmetûllahi âleyh.
Bulancak Camiisinin yapımı sırasında, ihvanlardan birinin evinde vefat etmiştir. Vefât ânında odasındaki ve Eynesil ile Ören vekâlelerindeki saat durmuştur.
Vefatından sonra, Hacıbey Efendi Hazretleri irşâd hizmetini ve sohbet halkasını devam ettirmektedir.
Rabbim bizleri onlar sâyesinde iki cihân saadetine erenlerden eylesin, Âmin.
Dipnot
↑1 | Tarikat silsilelerinde silsileye dahil velîlerin ruhlarından “ervâh-ı mukaddese” şeklinde bahsedilir.
Şehâbeddin es-Sühreverdî, s. 403-413; Yahyâ b. Ahmed el-Bâharzî, s. 57, 77-93 |
---|---|
↑2 | Geçmiş yerel ismi, Yağaplı,
Tasavvufta Mekki Kolu, Mehmet Fatsa |
↑3 | O tarihlerde nüfus kaydının günü gününe, hatta yılı yılına tutmadığı bilinen bir gerçektir. Başka bir rivayete göre de 1 Aralık 1926 tarihi verilmiştir. |
↑4 | Yerel deyişle, Gasperoğulları
Atalarının Kırım’ın Gaspra şehrinden, Ören’e göç ettiği bilgisi var. Bu aile lakâbının buradan geldiği söylenebilir. a.g.e,Cevat Ekici |
↑5 | Tasavvufta Mekkî Kolu, Mehmet Fatsa, sf.204 |
↑6 | İhvânların anlatımı |